Şahin, konuya ilişkin yaptığı basın açıklamasında, şunları söyledi:

“Türkiye’nin iç siyasetteki dalgalanması, birlik ve beraberlik görüntüsü vermemesi nedeniyle içeride kendi demokrasisinde ciddi gerileme yaşayan Türkiye Cumhuriyeti hükümeti yanı başındaki gelişmelere sessiz kalmakta, fakat zaman akıp gitmektedir. Avrupa Birliği özellikle Amerika’daki gelişmeler nedeniyle kendi savunma sanayisine ve kendi bütünlüğüne katkı sağlayabilecek her türlü girişimde bulunmaya devam ediyor. Kıbrıs Rum kesiminin Türki Cumhuriyetler tarafından tanınması ve Rum kesiminde büyükelçiliklerinin açılması da Ege’de yıllardır sorun olarak ifade edilen ancak Avrupa Birliği tarafından Yunanistan ve Türkiye arasındaki bu meseleye doğrudan müdahale edilecek bir imkan bırakmayan karasularının 12 mile çıkartılması talebinin yeniden gündeme getirilmiş olması tamamen Türkiye’deki iç huzurun sağlanamamasından kaynaklıdır.”

Yunanistan’ın bu talebi yıllardır dillendirdiği ancak hiçbir dönemde bugünkü kadar cesaret göstererek AB’ye başvuracak boyuta gelmediğine değinen Şahin, "DEVA Partisi olarak, Yunanistan’ın bu talebini kesinlikle kötü niyetli bir talep olarak görüyoruz. Yunanistan ateşle oynuyor. Ege’nin bir Yunan gölü haline gelmesine asla Türkiye Cumhuriyeti olarak müsaade edilmemesi gerekliliği fikrini paylaşıyoruz. Bu konu iç siyasi meselelerden tamamen arı olarak ülkenin tamamını ilgilendiren ve tamamının üzerinde mutabakata vardığı bir konudur. Oldu bitti ile burnumuzun dibine kadar Yunanistan’ın gelmesine asla müsaade edilemez. Adalar üzerinden karasularının belirlenmesi söz konusu olamaz" dedi.