Kamuoyu yoklamaları, Varşova'nın liberal belediye başkanı Rafal Trzaskowski ile ulusal muhafazakar tarihçi Karol Nawrocki'nin başa baş gittiğini gösteriyor.

Polonya'nın cumhurbaşkanı büyük ölçüde törensel bir rol, ancak önemli bir olumsuz güçle birlikte geliyor.

Cumhurbaşkanı, mevzuatı veto etme hakkına sahip ve koalisyon hükümeti bunu bozacak kadar büyük bir parlamento çoğunluğuna sahip değil.

Karol Nawrocki, Donald Tusk'ın koalisyonunun sadık bir muhalifi ve üçüncü kez üst üste aday olamayan mevcut muhafazakar Cumhurbaşkanı Andrzej Duda kadar sık ​​olmasa da vetoyu kullanması bekleniyor.

Tusk, Duda'nın vetosu ve muhafazakarlar, merkezciler ve solcuları içeren koalisyonu içindeki bölünmeler nedeniyle 18 ay önce göreve gelmesinden bu yana kampanya vaatlerinin çoğunu yerine getiremedi.

Tusk, Polonyalı kadınlara hamileliğin 12. haftasına kadar yasal kürtaj sözü verdi ve seçmenlere yargıda hukukun üstünlüğünü onaracağını söyledi.

Birçok eleştirmen, Polonya'nın en üst mahkemelerinin 2023 sonlarında iktidarı kaybeden önceki Hukuk ve Adalet (PiS) liderliğindeki hükümet altında siyasallaştırıldığını söylüyor.

18 Mayıs'ta seçimlerin ilk turunu dar bir farkla kazandıktan sonra, Rafal Trzaskowski her ikisini de başarmak için hükümetle işbirliği yapma sözü verdi.

Pazar günü yapılacak ikinci turda seçmenlerini harekete geçirecek aday, bir sonraki başkanın kim olacağı konusunda kilit rol oynayacak.

Bir diğer önemli faktör de, ilk turda üçüncü ve dördüncü olan iki aşırı sağcı adayın oylarını kimin çekebileceği.