Parlamento, 31 Ekim'de kadına yönelik şiddet ve aile içi şiddete karşı çıkan insan hakları anlaşmasından çekilme kararı aldı.

32 milletvekili anlaşmada kalma yönünde oy kullanırken, 56 milletvekili anlaşmanın “cinsiyet ideolojisine dayalı radikal feminizmi” teşvik ettiğini söyleyerek çekilme yönünde oy kullandı. İki milletvekili çekimser kaldı.

Rinkevics mektupta, "Sözleşmenin bir parlamento dönemi içinde onaylanması ve feshedilmesi, hem Letonya toplumuna hem de Letonya'nın uluslararası müttefiklerine, Letonya'nın uluslararası yükümlülüklerini iyi niyetle yerine getirmeye hazır olduğu konusunda çelişkili bir mesaj gönderiyor." dedi.

"Letonya'nın uluslararası bir insan hakları antlaşmasından çekilen ilk Avrupa Birliği üye devleti olacağı da dikkate alınmalıdır. Bu tür bir eylemin Avrupa Birliği Antlaşması'nda yer alan sadık iş birliği ilkesiyle uyumlu olup olmadığı ciddi bir şekilde değerlendirilmelidir." diye ekledi

Rinkēvičs ayrıca, Letonyalıların gelecek yıl en geç 3 Ekim'de genel seçimlerde sandık başına gidecekleri için konuyu bir sonraki parlamentonun karara bağlamasının daha iyi olabileceğini söyledi ve Saeima'nın konuyu bir yıl boyunca askıya almasını önerdi.

Cumhurbaşkanı, parlamentodan kararını yeniden değerlendirmesini talep etme anayasal hakkına sahip, ancak tek taraflı olarak geri alamıyor.

2019 itibarıyla 45 ülke ve Avrupa Birliği tarafından imzalanan Avrupa Konseyi anlaşması, aile içi şiddet de dahil olmak üzere şiddet mağduru kadınlara yönelik desteğin standartlaştırılmasını amaçlıyor.

Ancak Avrupa'daki aşırı muhafazakar gruplar ve siyasi partiler, anlaşmayı "cinsiyet ideolojisini" desteklediği, cinsel deneyleri teşvik ettiği ve çocuklara zarar verdiği gerekçesiyle eleştiriyor.