İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, partisinin İzmir’de düzenlediği iftar programına katıldı.

Başlatılan soruşturmalar çerçevesinde görevden alınan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında yaşanan gelişmelere değinen Dervişoğlu, “Dün bir mahkeme kararı verildi. Türk milleti adına verilen kararlar aslına bakarsanız, Türk milletinin vicdanına aykırı olamaz. Millet adına alınmış kararlar meşruiyetini de ona dayandırır. Ama milletin vicdanına zaman zaman derin yaralar açan kararlar alınmıyor mu? Elbette ki alınıyor. Bunların yabancısı değiliz. Bu olayları yeni yaşamıyoruz. Biz bu filmi daha önceden de defalarca izledik. Türkiye, ihtilal mahkemelerini, kumpas davalarını, haksız tutuklamalar ve yargılamalarla yaşanan aymazlıkları çok önceden tecrübe etti. Bütün bu olup bitenler yeni değil” dedi.

Haksız yargılamaların sonucunda alınmış olan kararların hiç kimseye faydası olmadığını vurgulayan Dervişoğlu, “Çünkü mahkeme kadıya mülk değildir, bugün de böyle olacaktır. Ama bu kararlar Türkiye’de birtakım olayların gelişmesine vesile oluyor. O olaylar hem sosyal hayatımızı, hem ekonomik hayatımızı, hem de siyasi hayatımızı derinden etkiliyor. Aslına bakarsanız bugünkü derinden biri etkileme değil. Bugün yaşadıklarımız demokrasi hayatımıza vurulmuş, darbe tanımına daha uygun. Ve yapılan bu uygulamalar atılan bu adımlar, sürdürülen bu strateji; siyasetin yeniden düzenlenmesinin de önünü açıyor.” şeklinde konuştu.

Çağlayan Adliyesi’ne giderek İmamoğlu hakkındaki süreci takip ettiklerini hatırlatan Dervişoğlu, “Günlerdir gizlilik kararı verildiği ifade edilen dosyalardaki bilgiler, savcılardan ve hâkimlerden önce medyada televizyon programcılarının ellerinde dolaşıyor. Yani Türkiye'de kolektif bir kötülük hüküm sürüyor. Herkes sırasıyla televizyonlara çıkıyor ya da kalemleriyle bu kolektif kötülüğe hizmet etmek derdine düşürülüyor.  İçinde bulunduğumuz bu sürece gizli tanıklar dahil oldu. Gizli tanıklar üzerinden yapılan birtakım manipülasyonlar çerçevesinde de yargılamanın sıhhatine zarar verildi. Bütün bunlar üst üste toplanınca da; adil kararların verilip verilmediği konusundaki tereddüt, her vatandaşımızın zihnini kemirir hale getirdi” değerlendirmesini yaptı.

Türkiye’nin adaletsizlikler yaşadığını vurgulayan Dervişoğlu, “Bu adaletsizlikler, yargıyı silah olarak kullanan bir iktidar tarafından başımızın üzerinde demokrasinin kılıcı gibi sallandırılıyor. Sizin de başınıza aynı şeyi getiririm türünden birtakım tehditler havada uçuşuyor. Kimse geleceğin emin değil. Geleceğinden emin olmayan sadece gençlerimiz, çiftçilerimiz, dar ve sabit gelirlerimiz, esnaflarımız, kadınlarımız değil. Geleceğimden emin olmayanlar biziz, hepimiziz. Yargılanırken adaletin temin ve tesis edileceğine inanmış olsak endişelenmeyiz. Ama haksızlıklar, hukuksuzluklar almış başını gitmiş. Adaletsizliği şiar ve yol haritası yapmış olan bu zalim iktidara karşı adalet dilenecek de değiliz. Yüksek bir ses çıkarıyoruz! Adalet dilenmiyoruz, zamanı gelecek hesap soracağız diyoruz” ifadesini kullandı.

Kendilerine yönelik “Terörsüz Türkiye’yi istemiyorlar” şeklindeki ifadelere tepki gösteren Dervişoğlu, “Bunu kim istemez? Terörsüz Türkiye'yi ancak terörü çıkaran ve teröristlerden beslenenler istemez. Ama siz Abdullah Öcalan'a barış güvercini muamelesi yaparken Müsavat Dervişoğlu’na terörist muamelesi yaparsanız bunu Türk milleti kabul etmez” diye ekledi.