CMG'nin haberine göre, Çin ekonomisine dair temmuz ayı verilerinin dün açıklanmasının ardından, çok sayıda uluslararası kuruluş, Çin ekonomisine "iyimser" baktığını ifade ederek, iç talebi genişletme politikalarının etkisini göstermeye devam etmesiyle Çin ekonomisinin direncinin ve canlılığının daha da belirgin hale geleceğini vurguladı.

Çin ekonomisine dair son performans raporuna bakıldığında, "istikrar" ve "ilerleme"nin iki anahtar kelime olduğu görülüyor. Ekonomi istikrarlı bir seyir izliyor. Örneğin, ocak-temmuz döneminde sabit sermaye yatırımları yıllık bazda yüzde 1,6 büyürken, hizmet sektörü üretim endeksi yüzde 5,9 arttı. Temmuz ayında Tüketici Fiyat Endeksi ise geçen yıla göre değişmedi.

Diğer yandan, birçok gösterge hızlanma işaretleri veriyor. Ocak-temmuz döneminde e-ticaret ile mal satışlarının büyüme hızı yılın ilk yarısına göre 0,3 puan artarken, temmuzda hizmet sektöründe faaliyet beklenti endeksi bir önceki aya göre 0,6 puan yükseldi... Bu veriler, Çin ekonomisinin "istikrar içinde ilerleme" şeklindeki gelişme eğilimini sürdürdüğünü ortaya koyuyor.

Özellikle belirtmek gerekir ki, dış ortamda yaşanan hızlı ve büyük değişimlere rağmen, Çin'in dış ticaret performansı kayda değer bir başarı sergiledi. Yılın ilk yedi ayında mal ithalat ve ihracatı yıllık bazda yüzde 3,5 büyüdü. Özellikle ABD'nin küresel çapta başlattığı tarife savaşı ortamında Çin, kapılarını dışa daha da açmaya devam ediyor. Son dönemde Çin, 183 Brezilyalı kahve ihracatçısına 5 yıl süreyle Çin pazarına satış lisansı verdi.

Üretim tarafına bakıldığında ise teknolojik ve endüstriyel inovasyonun entegre gelişimi sürekli olarak "yeni" bir itici güç yaratıyor. Temmuz ayında, yüksek teknolojili imalat sektöründeki katma değer artış hızı, tüm büyük ölçekli sanayi kuruluşlarının katma değer artış hızından yüzde 3,6 puan daha yüksekti. Özellikle bu yıl yapay zeka alanındaki canlılık dikkat çekiyor ve çeşitli sektörlerde büyük bir üretkenlik potansiyeli ortaya çıkarıyor. Şu anda Çin'in yapay zeka patentlerinin sayısı, küresel toplamın yüzde 60'ını oluşturuyor.

Çin ekonomisinin güçlü performansı nedeniyle Uluslararası Para Fonu (IMF), 2025 büyüme beklentisini önemli ölçüde revize ederek yüzde 4,8'e yükseltti. Bu iyileştirmenin ardında iç talep, ihracat ve inovasyon gibi üç temel itici güç bulunuyor.

Son dönemde, ABD'li iş dünyası temsilcilerinden oluşan bir heyetin Çin'i ziyareti, küresel piyasalara Çin'in "vazgeçilmez" pazar konumunu bir kez daha hatırlattı. Aynı zamanda, yabancı yatırımcıların Çin varlıklarına olan ilgisi son yılların en yüksek seviyesine ulaşırken, Deutsche Bank, Pictet Asset Management gibi uluslararası kuruluşlar Çin varlıklarını "ağırlıklı olarak portföylerine alma" veya "iyimser beklenti" açıklamalarıyla destekledi.