Çin, Trump yönetiminin karşılıklı tarife şeklindeki zorbalık girişimine karşı bir dizi tedbir aldıktan sonra dün bir açıklama yaparak, hükümetin söz konusu politika karşısındaki tutumunu duyurdu.

Açıklamada, ABD’nin tarifeleri baskı yapmak ve çıkar elde etmek için silah olarak kullandığı, bu tek taraflılık, korumacılık ve ekonomik zorbalık girişimlerinin uluslararası toplumda muhakkak tepkiyle karşılanacağı kaydedildi.

Açıklamada, “Biz sorun çıkarmayız, ancak sorundan da korkmayız. Çin, üst düzeyli ticaret ve yatırım serbestliği ve kolaylığı sağlayan politikalar uygulamaya, kalkınma fırsatlarını dünyayla paylaşarak kazan-kazan sonuçlarını elde etmeye devam edecektir.” ifadelerine yer verildi.

Çin’in açıklaması dünyaya net bir mesaj verdi: Çin, tahakküm değil adalet istiyor.

ABD, tüm dünyanın “kendisinden faydalandığından” şikayet ederken, şu gerçeği kasten çarpıtıyor: 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana dünyanın serbest ticaret sisteminden en çok faydalanan ülke ABD oldu. Örnek olarak Çin-ABD işbirliğini ele alalım: İki ülke arasındaki diplomatik ilişkilerin kurulmasından bu yana ABD, ikili ekonomik ve ticari işbirliğinden büyük kazanç elde etti. 70 binden fazla ABD’li şirket, Çin'de yatırım yaptı. ABD’nin Çin'e yaptığı ihracat, ülkede 930 bin iş fırsatı sağladı. ABD, özellikle Çin ile yaptığı hizmet ticaretinde büyük bir ticaret fazlasına sahip. ABD Ekonomik Analiz Bürosu’nun verilerine göre, ABD 2023 yılında Çin'e 46 milyar 720 milyon dolar hizmet ihraç ederken, bu alandaki ticaret fazlası 26 milyar 570 milyon dolar olarak kayda geçti.

Yılın başından bu yana, ABD’nin bir dizi ek tarife uygulamasına karşı Çin, etkili önlemler alarak, bu konuda diğer ülkelere öncülük etti. Çin’in söz konusu açıklamasında, “uluslararası meselelerin istişareyle ele alınması, dünyanın geleceğinin ve kaderinin tüm ülkeler tarafından birlikte belirlenmesi gerektiği” şeklindeki ifadeler, uluslararası toplumun ortak özlemini yansıttığı gibi, Çin'in tutarlı duruşunu ortaya koydu.

ABD, tarifelerle yeni engeller ortaya koymaya devam ederken, Çin ise kapısını dünyaya daha fazla açarak diğer ülkelere daha fazla fırsat sağlıyor. Kısa süre önce başkent Beijing’de düzenlenen Çin Kalkınma Forumu’na 80’den fazla çok uluslu şirketin temsilcisi katıldı. Bunların üçte birini ABD’li şirketler oluşturdu. Bu, çok uluslu şirketlerin akılcı tercihlerini yansıttı.

Dünyada kaosun yoğunlaştığı ve ABD’nin keyfi tarifeleri uyguladığı günümüzde, Çin’in tutumunu belirten açıklamasıyla, çok taraflı ticaret sisteminin korunması ve ekonomik küreselleşmenin hızlandırılması yönünde güçlü bir mesaj verildi.

Dünya tahakküm değil, adalet istiyor. Bu, Çin’in ve uluslararası toplumun ortak arzusu.