He, İsviçre’nin başkenti Stockholm'de 28-29 Temmuz günlerinde ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ve ABD Ticaret Temsilcisi Jamieson Greer ile ticari müzakerelerin üçüncü turunu gerçekleştirdi.

He, müzakere sırasında yaptığı konuşmada istikrarlı, sağlıklı ve sürdürülebilir bir Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkisinin, yalnızca iki ülkenin kalkınma hedeflerine hizmet etmekle kalmayıp, aynı zamanda küresel ekonomik büyüme ve istikrara da katkıda bulunduğunu belirtti.

Müzakerelerde tarafların, başta ekonomik ve ticari ilişkiler ile makroekonomik politikalar olmak üzere her iki tarafı ilgilendiren konularda samimi, derinlemesine ve yapıcı görüşmelerde bulunduğunu anımsatan He, tarafların ayrıca Cenevre'deki ekonomik ve ticaret görüşmelerinde varılan mutabakat ile Londra görüşmelerinde mutabık kalınan çerçevenin uygulanmasını gözden geçirerek teyit ettiğini kaydetti.

He varılan son mutabakat uyarınca, iki tarafın ABD’nin yüzde 24’lük “karşılıklı tarife” uygulaması ile Çin’in buna karşı önlemlerinin askıya alınmasının 90 gün daha uzatılması için çaba göstermeye devam edeceğinin altını çizdi.

Başbakan Yardımcısı He, Çin ve ABD'nin ekonomi ve ticaret ekiplerinin, iki ülke liderinin 5 Haziran'da yaptığı telefon görüşmesinde vardıkları mutabakat rehberliğinde, karşılıklı saygı, barış içinde bir arada yaşama ve kazan-kazan anlayışına dayalı işbirliği ilkelerine bağlı kalıp, birbirlerinin kaygılarına saygı göstermesi, fikir birliğini daha da sağlamlaştırması ve karşılıklı güveni artırması gerektiğine işaret etti.

Çin'in ABD’ye yönelik yaklaşımının tutarlı olduğuna dikkat çeken He, “Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkilerinin özü, karşılıklı fayda ve kazan-kazan anlayışına dayalı işbirliğidir. İki taraf ekonomi ve ticaret alanlarında geniş ortak çıkarlara ve işbirliği alanına sahip. İşbirliği her iki tarafa fayda sağlayacak, çatışmalar ise zarar verecek.” değerlendirmesinde bulundu.

He, yeni aşamada tarafların, liderler arasında varılan mutabakata dayanarak, Çin-ABD ekonomik ve ticaret istişare mekanizmasının rolünü tam olarak yerine getirmesi gerektiğini belirterek, “İki taraf, uzlaşıyı artırmak, yanlış anlamaları azaltmak, işbirliğini güçlendirmek, diyalog ile istişareyi daha da derinleştirmek ve kazan-kazan anlayışı doğrultusunda daha fazla sonuç elde etmek için çaba göstermeli.” ifadelerini kullandı.

ABD tarafı da, Çin ile istikrarlı bir ekonomik ve ticari ilişkilerinin, her iki ülke ve genel olarak dünya ekonomisi için büyük önem taşıdığını belirtti.

ABD, Çin’le beraber ekonomi ve ticaret istişare mekanizması aracılığıyla ekonomik ve ticari alanlardaki fikir ayrılıklarını çözmeye, müzakerelerden daha fazla sonuç alınmasını hızlandırmaya ve ikili ekonomik ve ticari ilişkileri daha istikrarlı hale getirmeye devam etmek için çalışmaya hazır olduklarını ifade etti.