Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Türkiye’nin Ulaşımda Net Sıfır Emisyon Yol Haritası Projesi Lansmanında konuştu.

Bakan Uraloğlu'nun konuşmasından satır başları şu şekilde:

"Yollarımızda hiçbir problem oluşmamıştır. Bu vesileyle tekrar ülkemize ve vatandaşlarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum.

Ulaşım sektörü medeniyetlerin yükselişinde ve insanlığın ilerlemesinde her zaman belirleyici bir rol oynamıştır. Kervanlardan trenlere, at arabalarından kamyonlara, denizleri aşan kadırgalardan bugünkü dev yük tankerlerine uzanan bu uzun yolculukta ulaşım araçları ve sistemleri sürekli olarak dönüşüm yaşamıştır.

Bu değişim, dünya genelinde fosil yakıtlar gibi enerji kaynaklarının hızlı bir biçimde tüketilmesinin ve bunun sonucunda ortaya çıkan karbon salınımının artmasına sebep olmuştur.

Günümüzde ulaşım sektörü, küresel sera gazı emisyonlarının yüzde 21.11’inşn ulaştırma sektöründe dünyada üçüncü sırada olduğunu, yine ülkemizde de ulaştırma sektöründen kaynaklanan yüzde 20’lik payın ikinci sırada olduğunu belirtmek isterim.
Çevreye duyarlı karbon emisyonunu azaltan, hızlı, güvenli, ekonomik ulaşım sistemlerini hayata geçiren projeleri hayata geçiriyoruz.

2053 net sıfır emisyon hedefimiz doğrultusunda attığımız her adımda çevresel sürdürülebilirliği ve ekonomik kalkınmayı bir arada ele alıyoruz.

Kurumsal karbon ayak izi hesaplamayı Türkiye’de ilk gerçekleştiren bakanlık olarak çevre bilinci hizmet anlayışına liderlik etmekten de ayrıca gururluyuz.

2015 yılında kabul edilen Paris Anlaşması iklim değişikliğiyle mücadelede küresel bir hedef sunmuş ve tüm ülkelerin ekonomik kapasite ve sorumluluklarına göre bu mücadelede katkı sağlamalarını amaçlamıştır.

Ülkemiz 2021 yılında Paris Antlaşmasına taraf olarak 2053 net sıfır emisyon hedefini açıklamış ve bu önemli adımla iklim değişikliğiyle mücadeledeki kararlılığını bir kez daha yüksek bir iradeyle ortaya koymuştur."

Bakan Uraloğlu, depreme ilişkin soruları da yanıtladı.

Uraloğlu şu açıklamaları yaptı:

"Havaalanlarında uçuşları ilk anda durdurup, gerekli kontrolleri yaptıktan sonra herhangi bir problem olmadığını da söyleyebiliriz. Oradaki sensörlerimizle şiddeti ve ilerleme hızını da ölçüyoruz.

Karayollarında ise İstanbul’un 5 tane önemli geçişi var. Yavuz Sultan Selim, Fatih Sultan Mehmet, 15 Temmuz Şehitler Köprüsü, Avrasya Tüneli ve Marmarayda herhangi bir olumsuzluğun olmadığını, aynı şekilde Osmangazi Köprüsü ve Çanakkale Köprüsünde deprem ciddi şekilde hissedildi ancak gerekli projelendirme ve dayanım sağlandığı için bir problem olmadı.

Çamlıca Kulesi ciddi bir şekilde etkilendi ve oradaki ziyaretçilerimizi tedbir amaçlı boşalttık. Ama yapısal bir problem yok.

Demiryolları, metrolar, marmaray özellikle marmarayda sarı alarma geçtik. Sarı alarm; düşük hızda kontrollü seyirdi. Bunları takip ettik gün içerisinde.

İletişimde ise; insanların ilk andaki kendi durumlarını yakınların bildirme ve yakınlarından bilgi almak amacıyla ciddi bir yüklenme oldu. Bu yüklenme de normal ses üzerinden yapılma yönelimi oldu. 15 dakikalık bölümünde ciddi aksamalar olduğunu tespit ettik.Üç operatörle sürekli iletişim halinde olduk ve normale döndürdük. Ama böyle bir kapasiteyi sadece ses hatları üzerinden yönetebilmek zor. Bu bizim için bir tecrübe oldu. Öğleden sonra ekiplerle bir araya geleceğiz. Benzer bir şey olduğunda bunu yaşamamak adına neler yapmalıyızı tartışacağız. Bu anlamda da olması gerektiği halde yapılmayanlar için gereğini yapacağımızı söyleyeyim.

Uçak biletlerinde bir tavan uygulaması var. Business yolcuların haricinde o tavan uygulamasının üzerinde kimse satamaz ve satmadı da. Depremin ilk anından sonra insanların çıkışlarını gördük. Talep olunca havayolları şirketleriyle görüştük hem Türk Hava Yolları hem de Pegasus bilet fiyatını bin 750 TL’ye düşürdük. Gerektiğinde de bedava yapacağız. Anlık fiyatların yükselmiş olmasıyla ilgili bir algı var ama tavan fiyatlar asla geçilmedi."