CGTN Muhabiri Chen Tingyao'nun haberine göre, son günlerde çok sayıda ABD’li siyasetçi ve iş insanı başkent Beijing’e geldi. Washington yönetiminin dünya çapında başlattığı ticaret savaşı ve nisan ayı itibariyle “karşılıklılık esaslı tarifeleri” uygulayacağını duyurması düşünüldüğünde bu durum oldukça sıra dışı.

ABD’de yeni hükümetin iktidara gelmesinden sonra Çin’i ziyaret eden ilk siyasetçi olan Cumhuriyetçi Senatör Steve Daines’in bu ziyareti yoğun ilgi gördü. ABD Başkanı Donald Trump ile yakın ilişkisi bulunan Daines, Trump’ın ilk başkanlık döneminde Çin-ABD ticaret görüşmelerine katılmıştı. ABD’nin tekrar Çin’e ek tarifeler getirdiği bir sırada Daines’in bu ziyareti, Çin ve ABD arasında iletişimin sürdürülmesi yönündeki son adım olarak değerlendiriliyor.

Çin Başbakanı Li Qiang 23 Mart’ta Daines ve beraberindeki heyeti kabul etti. Görüşmede ikili ekonomik ve ticari işbirliğinin korunması ve geliştirilmesi gerektiği vurgulanırken, ticaret savaşının bir kazananının olmayacağı, ek tarifeler ile hiçbir ülkenin kalkınması ve refahının sağlanamayacağı belirtildi. Tüm bunlar ABD’ye ticaret savaşını tırmandırmaktan kaçınma yönünde bir uyarı olurken ayrıca Çin-ABD ekonomik ve ticari ilişkilerinin kazan-kazan anlayışına dayalı olduğuna vurgu yaptı.

Daines’in ziyaretine paralel olarak Eli Lilly, Qualcomm, Apple, Blackstone, Cargill, FedEx gibi birçok tanınmış ABD’li şirketin yöneticileri de Beijing’e gelerek 2025 Çin Kalkınma Forumu’na katıldı. Yabancı şirketler bu yılki forumda geniş bir kadro ile yer aldı. 27 şirketle ABD, foruma en fazla katılım yapan ülke olarak, toplam katılımın yaklaşık üçte birini oluşturdu.

Analistler, ABD hükümetinin küresel ticaret savaşını tırmandırdığı bir dönemde birçok büyük ABD’li şirketin yöneticilerinin tüm engellere rağmen Çin’i ziyaret etmesinin, ABD’li iş dünyasının açık küresel ticaret konseptine yönelik desteklerini ve Çin-ABD ekonomik ve ticari işbirliğinde istikrar korunması yönündeki temennilerini yansıttığını dile getirdi.

Daha da önemlisi Çin hükümeti son zamanlarda dışa açılmayı genişleten ve yabancı sermayeyi çeken bir dizi önemli politikayı ortaya koydu. Bu hamle ABD’li şirketlerin Çin’in ekonomik kalkınmasının temellerinin uzun vadede değişmeyeceği yönündeki güvenini güçlendirdi.

Tapestry Grup CEO’su Joanne Crevoiserat Çin hükümetinin tüketimi teşvik etmek için ortaya koyduğu bir dizi önlemin motive edici olduğuna ve bu yıl “3 yılda 100 yeni mağaza açma” hedefine ulaşmayı sabırsızlıkla beklediğine dikkat çekti.

Bir yandan ABD’li işletmeler Çin’e akın ederken, diğer yandan ABD’de Beyaz Sarayı’nın yanlış ekonomi politikalarına yönelik eleştiriler de çoğaldı. Nedeni ise çok basit: ABD ekonomisinin ek tarife politikalarıyla canlandırılamaması. JPMorgan Chase, Goldman Sachs, Moody's gibi kuruluşlar son dönemde ABD’deki durgunluk tahminini artırdı.

Bazı ABD’liler tarife savaşını ne kadar savunursa savunsun, aklı başında olan insanlar tarifelerin dünya serbest ticaretini baltalayacağını, ABD’nin de dayandığı küresel endüstri ve tedarik zinciri sistemini sekteye uğratacağını ve aynı zamanda ABD sermayesi ve işletmelerinin küresel çıkarlarına zarar vereceğini biliyor.